Konum kısaca; Özlemek... Dünyanın belki en hayali en içsel belkide en mutsuz eden duygusu. Burun direkleri vardır hani hep sızlar, bilen varmı hiç orası gerçekten sızlar. Özlediğinde sızlar çoğunlukla. Aslında özlem dendiğinde genelde insanlar sevgiliye özlemi belkide imkansız bir aşkı tezahür ederler akıllarında. Özlemin her türlüsünü yaşamış belkide hala yaşayan bir insan olarak söyleyebilirim ki bazen insan bir sözü, bir ağacı, bir duvarı, bir odayı belkide bir sesi özler. Bu özlem dediğimiz duygu, his bazende bir dükkanın önünden geçerken duyduğunuz bir kokudadır. Belkide bazen bir parfüm kokusu, ekmek kokusu, odanın kokusu... Kim bilir kimler neleri özlüyor. Farkettiniz mi hiç aslında bir çok şeyi özleriz gün içinde. İşteyken evimizi, evdeyken dostlarımızı gezmeyi belki, kahvenin yanında sigarayı yada güzel bir bebek sevmeyi özleriz. Bir anda olur bazıları. Bazılarıda yavaş yavaş içinize işleye işleye...
Hiç korktunuz mu bir şeyi kaybetmekten? korktunuz.. İnsansınız çünkü. Sevdiğiniz bir şeyi varlığı yada eşyayı kaybetmekten onu bir daha göremeyecek olmaktan, kullanamayacak olmaktan. Korkarız tabiki.... Bu kokrulan olunca özlemde başlar yavaştan yavaştan. Sözüm meclisten dışarı bir çok şeyimi kaybettim bir çok şeyi özledim ben. Ama hepsi geçti gitti.... Kalanlar var tabiki, hala hali hazırda özlemini çektiklerim var. Bunlar için değil onca sözüm yazma hevesim. Sadece farkettim ki bu özlem denen duygu aslında nasılda sıcak nasılda tatlı geliyor kulağa değil mi?
Asıl konuya geri gelirsek; özlemek güzeldir aslında. Hep bir umut bırakır insanda yani umuda sarar insanı sıkıca bu özlem. Umut edersin beklersin gözlersin...Pencerelere yapışırsın. Düşünmeyin ki illaki bir insan için olsun. Siz hiç mektup beklediniz mi? Postacıdan gelecek mektubu yada bir an önce eve gitmek için otobüs beklediniz mi? Peki ya treni? İşte heyecanla bekler bazen insan, özlemini gidermek için heyecan dolar içi. Umut eder insan ya bu işte sonunda.Kendi elindeyse bunlar olur tabiki. Birde insanın mecbur edildikleri yada kendi kendini mecbur ettiği özlemler vardır. Sen "o"ndan uzaklaşırsın yada uzaklaştırılırsın. Bu dediğim taptaze sıcacık beyaz ekmeğin kokusuda olabilir.... Hemen aşka meşke gitmesin kafa:) Özlemek özyle bir duygudur ki mecbur edilirsen içinde büyür büyür büyür. Gecelere gündüzlere sığmaz, güneşler saymakla batmasınıbeklemekle bitmez. Bütün arabalar yavaş, bütün otobüsler geç, bütün yollar kalabalık, bütün imkanlar zor ve zaman dahil herşey birden yavaşlar. Belki kavuşacağınız gün iki gün ötededir. Ötededir ya işte o sana yıllar asırlar gelir. Yarım saat geçmiştir dediğiniz saatler dakikalardır sadece. Bütün işler sıkıcı gelir. Bütün eğlenceler sıkıcı bütün yemekler tatsız gelir. size hiç oldu mu?
Özlemler ile doğrudan alakalıdır bu bizim bütün gün kullandığımız yollar. Yollarımız... Kim bilir kimleri ayıran yollar gün gelir o kimleri kimleri buluşturur. Akıl sır erdiremezsiniz bu hayata siz. Ne sen, ne onlar nede biz. Özletir insanı, geri vermez çoğunu. "Alış" der canice, hunharca seni zaman ile cezalandırır. Bazen yollar değilde görülmeyen duvarlar vardır bazılarına. Bir adım aralıklarla olan özlemler vardır bir de. Yine aşk geldi değil mi aklınıza? :) Diyette olanlara göre ufak bir bar çikolata ne kadar uzaktur biliyor musunuz? :)
Şaka bir yana dursun, ölüm vardır birde, insanları yaşamları hayatları ayıran. Uğruna çok şey yazılmıştır ama bana göre özlemin altbaşlıklarından belkide en acımasız altbaşlıklarından biridir. Üstüne çok konuşmak yazmak istemesemde söylemeden geçemeyeceğim; ölüm ile başlayan her özlemin sonu vardır, unutmayın....
Elinizden hiç birşey gelmeyecek özlemler vermesin Tanrım kimseye. Sonu belli sonu olan özlemler olsun olacaksa. Hayatı belkide tatlandıranlardır onlar. Hayatımıza heyecan ve gerektiği yerde hüzün katarlar. Bize verilen ufak cezalardır bence. Yerlerine konulmayacak özlemleriniz varsa koymaya doldurmaya çalışmayın. Onlar sizi ömrünüz boyunca bırakmayacaklar çünkü. boşuna uğraşmayın.
Ben özlediğimde genelde hayal ederim. bu insanı daha çok üzer bazen ama kafadan çıkartılmıyor ise (yine aklınız aşka gitti sanırım hayır mesela bu ara Londra'yı özledim, hayal ediyorum...) biraz eski resimlere bakmakta iyi gelecektir. Güzel bir krosan kokusuda fena olmazdı aslında....
Tavsiyem, umut etmeyi bırakmayın ama umudunuz bazen kendinizi bile kaybetmenize sebep olur. Çok hüzünlü bir yazı oldu biliyorum ama bu hüzün değil aslında bazen, bazen birini özlemek bile güzeldir. Sonunda geri geleceğini bilirsen tabiki....
Sevgiler,
D.Y.
PS: ve bu sırada Amelie dinlemekte çok güzeldir....