DY

DY

Saturday, 27 December 2014

fikri-ala

görmek istemediğini görme
gitmek istemediğine gitme
söylemek istemediğini söyleme
yanlız kalmak istiyorsan yanlız kal.
aşık olmak istiyorsan şuanda şu saniye git ol!
ama;
içinde ki kötü fısıldamasın,
"acıt acıtabildiğin kadar"
zamansız gitme,
yarı yolda bırakma,
gördüklerini aratma,
verdiklerini geri isteme,
çokda sık yanlız kalma...
alışma, alıştırma.

önce fikir düşer,
sonra yol.
ardından tek bi cümle herşeyi çöözer

ama ben çok çok çok aşığım sana.

bedeni ruhundan ayıran tam da budur.
kalbi de ayrı bir yere koyan yine ta kendisidir.
her iyiliğin müsebbibi,
her kötülüğün yine aynı şekilde sorumlusu.
Aşk;
korkarak koşmuyorum!
yeterince düşündüm.
bedenim ve ruhum ile beraberim.
yolda eşlik et.
inan artık fazla konuşmuyorum.  


Sevgiler DY

Wednesday, 24 December 2014

konuşmak

aklına gelen cümleleri söylemelisin çocuk
içine attıkça büyür çünkü, anla.
büyüdükçe cümlelerin kısalır,
onlar kısaldıkça içine attıkların büyür.
onlar büyüdükçe sen de kendini büyüyor sanarsın.
en güzel aynada bile baksan da,
en güzel kıyafetlerin ardında olsan da,
emin ol doğruları söyler sana.

gözlerinde, alnında ki çizgilerde, ellerinde.
göğsünde....

gel gör ki çocuk,
biz büyüyoruz,
yol arkadaşlarımız yanımızda,
sevdiklerimiz yanıbaşımızda.
sev çocuk,
sevmek en güzeli,
söyle,
söze bir yerlerden başla,
bak gör sözlerin büyüdükçe,
inan sen de büyüyeceksin.
en azından ufakda olsa bir adım at,
inan çocuk,
kanatlarını geri verecek sana...

Sevgiler DY


Monday, 22 December 2014

2014'e

Uzun zamandır yazmadığımı farkederek soğuk bir Ankara gününde sevgili blogumu açtım ve klasik bir tema olacak ama konumuz 2014...Zaman ne kadar hızlı geçiyor değil mi? 2014'e geçtiğimiz gün saniyesi saniyesine aklımda. Nasıl oldu da bir sene geçi verdi bir anda insanın aklı almıyor. 2015'e geçmemize şurada kısacık zaman kalmışken bir kaç gündür 2014'ü düşünüyorum "nasıldı, neydi, kimdi, kimlerdi, güzel miydi, mutlu muydu, öğretti mi, üzdü mü, aldı mı, verdi mi" diye.

2014 şahane başladı aslında. Huzursuz geçen 2013'den sonra resmen su serpildi kalbime, ruhuma, bedenime. Çok keyifliydi ilk ayları. Kendi işimi yapıyor öğrencilerimle ilgileniyordum. Gelecek planları yaparken bütün taşlarım yerine oturmuştu. Dostlarım, sevdiklerim ve ailem ile geçen sahane yıldı. Bol bol at ile bol bol dostlar ve aile ile geçti. Yeni insanlar tanıdım. Evet, sevmediklerimi yarı yolda bıraktım sevdiklerim de oldu. Pek tatlı insanlar kattı bana bu yıl. Çok şeyimi yıllardır tanıyormuşum gibi paylaşabildiğim güvendiğim, sırtımı dayayıp sırrımı anlatabildiğim bir kaç dost edindim ki çok çok mutluyum bu durumdan. 

Biraz daha sakindim bu yıl. Yaz tatilini saymazsak sakin ve dingin geçti. Dost sohbetleri büyük aile yemekleri ve hafif melankoli ile keyfimiz yerindeydi. Görmek isteyipde vakit ayıramadığım insanları gördüm. Bol bol dedikodu ve sohbetti bu yıl. Çok şey öğrendim. Çok şey anladım. Rahattım, hiç bişi için kasmadım kendimi. Neyse onu söyledim. Kimseden çekinmedim. Aman kırılacak incinecek diye ne düşünüyorsam onu saklamadım, az kibarlık fazla doğruydu bu yıl. Çok laf az hareketti. Hareket demişken, bol bol spor da yaptım tabi ki. Uzun eymir yürüyüşleri üstü kahvaltılar ve sonra güzel güzel uzun uzun uykulardı. 

Kalp kırmadım hiç, kırdıysam da doğruları söylediğim içindir ki onları da saymıyorum. Üzgündüm belki ama herşeyin en doğrusunu söyleyip en doğrusunu anlattığım için de içim çok rahattı. Hala daha öyle. Kimseyi kıskanmadım, kimsenin sevgisinde gözüm olmadı, herkes mutlu olsundu, herkes huzurlu olsundu. Birine ihtiyacım olmadı, hayatımda biri olsun hiç istemedim. Zorlamadım hiç bişiyi, asla israr etmedim asla israrcı olunsun istemedim.Olmuyor ise olmuyordu 2014, biriyle anlaşamıyorsan anlaşamıyorsundu. Seni anlamıyorsa şimdi daha sonra da anlamayacaktı 2014. Anlayanlar ile herşey daha güzeldi :) Doğumgünüm çok tatlıydı. Sevdiklerimle biricik annemin beni 28 yıl önce dünyaya getirdiği gün her zaman ki gibi kalabalık ve çok güzeldi. 2015 için şimdiden planlarım mevcuttur duyurulur :)

2014'ün son aylarında yeni işime başladım. Tatlı çocuklarımla geçen ingilizce derslerinde kendimi buldum resmen. Onlarla çocuk oldum tekrar. Ufacık fıstıklara yeni bir dil öğretmenin keyfinin ne kadar da başka olduğunu tekrar anladım ve aşık oldum onlara tekrar tekrar her seferinde. Güzel geri dönüşler ve feedbackler aldıkça daha da çok sevdim işimi. Maddi tatmininden ziyade manevi anlam da ne kadar tatmin olduğunu gördüm gördükçe daha da zevk aldım. Ne şanslıyım öyle!

Son aylarda yine olmaz dediklerim oldu... Kızacak biliyorum bunu yazdığım için kendisi "özel hayat bu Damla" diyerek yine aynı nutukları çekecek ben de "haklısın" diyeceğim ama alışkanlıklar ve yazma hevesim işte... Malzemem benim çünkü tek malzemem kendi hayatım, duygularım ve hissettiklerim. Malzemeyi de iyi tanıyınca yazması o kadar kolay ve zevkli oluyor ki. Bir edebiyatçının hazin sonu diye de denebilir aslında bu durum :) Her ne ise; sonuç olarak kalbimin tekrar var olduğunu farkettim. Kalbimin atabileceğini ve aşıkolabileceğimi gördüm. Bir kalbim varmış ve aşık olabiliyormu! Hey! :) Burada "Hayırlısı Sendromu" yazımı tavsiye ediyorum size. Daha fazla "özel hayat" a girmeden 2014 ü burada bitiriyorum. Neler getirir daha bilinmez, neler götürür bilinmez, yol arkadaşlarımız ne kadar yanımızda olur ne kadar yanımızda durur bilinmez ama 2015'den çok umutluyum. Hani hikayenin "rising action" u olur ya ardından climax gelir ve hikaye en tatlı yerindedir en güzel yerinde. Şuan da oralardayım. Dilerim ki falling action hiç yaşanmaz ve THEY LIVED HAPPILY EVER AFTER diye devam eder herşey.

2015'den umutluyum, umudumu kaybetmişken tekrar bulabildiysem her yıldan da umutluyum demektir bu. Yani umut hala burada, Dünya'da yeryüzünde var olan bir duygu. Her ne kadar insanı öldürebilese de umut iyidir. Gelecek günlerden umutluyum. Keyfim yerinde, yol arkadaşlarım ve ailem ile daha yerinde. Elveda 2014!:)


Sevgiler

DY
                                      

Tuesday, 2 December 2014

-mu acaba?

gidip göremedikleri için üzülmüyor o
bekledikleri için üzülüyor.
boşuna yazdığı saçma sapan hikayeleri,
boşu boşuna kurduğu hayalleri
ve aslında bütün yorumlamaya çalıştığı rüyaları için üzülüyor.
hep olmayanı istediği için belki,
hep imkansızı dilediği için,
kim bilir belki de tahmin edemediklerine üzülüyor.
inceden kırgınlıklarına ağlıyor,
ağladıklarına bile üzülüyor belki.
sen söyle;
hayal kurmak hala umursamazlığa yeniliyor mu?

Sevgiler DY