DY

DY

Sunday, 24 August 2014

Looooooooop (just the tittle is in English:))

Bazen sana da oluyor mu? sanki dünya dönmüyor gibi geliyor mu? saatler duruyor mesela. geçmiyor hiç bir dakika. hiç bir mevsim hatta hiç bir gün. Duruyor öylece olduğu yerde. Beklediğin şeyleri bile unutuyorsun.
Bütün şifrelerin aklından uçup gidiyor. Sonra dakikalarca hepsini sıfırlamaya çalışıyorsun. İşini yaparken bile "ben ne anlatıyordum" diyor musun? Gece uykuya dalarken aklının kaldığı şehirleri ve insanları düşünerek uyuyormusun? Tatilde içtiğin şarapların tadı geliyor mu ağzına? Peki burnuna Bozcaada'nın yada Cunda'nın mis kokuları? İçtiğin sigaranın bile bazen tadı olmuyor mu? Yani çoğunlukla içinde olduğun kalabalıklardan biranda kaçmak istiyor musun yada?Geçmişte yaptığın seçimler mesela... Onlara dalıp gidiyorum bazen. Bunu yapsaydım yada bunu seçseydim daha farklı mı olurdu diyor musun? Hepsinden kaçıp Big Kenny Under the sun şarkısını dinliyorum kafamda bazen. Somewhere under the sun there is love for everyone! Peki aşk? İnsanı ne kadar mutlu eder yada ne kadar mutsuz? Ettiği mutsuzluk kadar mutluluk ve huzur verir mi dersin? Yada belki aşk ideal birşeydir. Yani geçrke olmayan? Hep inandığım şeylerin bazen gerçekliğine  kendim inanasım gelmiyor ki başkalarını inandırayım öğüt vereyim yada mutsuz olduklarında teselli edeyim? İnsan nasıl bu noktaya geliyor acaba? Ruhlarımız kirlenmeden biran önce çözmek lazım bunu. Kime sorsam "eh işte" diyor... İnsanlar evleniyor ve ardından "tavsiye etmiyorum" diyorlar.. Delirdik mi ki acaba? Yoksa normali mi bu? Böyle bir dünya'da mutluda olunur hatta çok da mutlu olunur ama bakarsan çok da mutsuz olunur. Seçim senin ve kalbinin büyüklüğü ile alakalı. Yada kendini ne kadar "stick to it" yapabildiğine bağlı... Motivasyon herşey! Keep yourself motivated for the World! Çünkü Dünya mutlu olmak isteyenler için cennet mutsuz olmaya planlanmış huysuzlar için cehennem... Herşey sende dostum. 

O zaman bu hal neden? Bu bir kaç günlük umutsuzluk neden? Ben yazarım çizerim okurum düşünürüm öğretmenim ve kafam çok dolu. Çok düşünüyorum çok konuşuyorum kendi kendime. Hatta bu ara kendi hakkımda insanlarla çok az konuşur oldum. Hep dinliyorum hep gözlüyorum ve izliyorum... Kendime uyarlıyorum bazen. Ben olsam... diyorum. Ve sanki güzel bir deneyim yaşıyorum kafamda. kitap okumak gibi insanları okumak ve dinlemek. Yaşamadığın şeyleri deneyimliyorsun. Tabi ki herkes aynı değil ve hiç bir şey başına gelmeden bilinmiyor. Bilinir mi yoksa? Yoksa bişileri öngörmek diye birşey var mı? Öngörüler inanılmaz kararlar aldırır mı insana? Umutsuzluğun kaynağı olabilir mi? Yada geri çevirmenin bitirmenin veyahut uztmanın? 

Çok soru var bu ara kafamda.Oradan oraya gidiyorum sürekli. O soru o kapıyı açıyor. Bu cevao öbür kapıyı kapatıyor. Sonra mecburen dışarı çıkıp yürüyorsun yada güzel bir whisky koyuyorsun kendine. 

En güzeli :)))

Sevgiler DY.

PS: Belki paylaştığım şarkı biraz kafa rahatlatır :) denensin!



No comments:

Post a Comment