DY

DY

Saturday, 26 November 2016

yazmak istemezken çıkanlar

sabahın ilk ışıklarının vurduğu bir çift göz,
kızarmış ekmek kokusuna karışmış şarap tadı,
evin yolunu unuttuğun şehirler,
bir yandan da hatırladığın onca şarkı.
hepsi birbirine karışıyor bazen.
isimler, şehirler, saatler, günler...
onca karışıklığın içinde kaybolurken,
başını koyduğun bir omuz bütün kaosun içinden çıkartıyor seni.
çıkartırken karmaşanın içinden,
daha büyük düğümlerin içine sokuyor.

sabahın ilk kahvesini paylaştığın bir çift kahve fincanı,
dile gelen bütün itiraflar,
kışın o gece soğuğu,
bir yandan da hatırlamadığın onca anı.
karışıyor hepsi birbirine.
senin üzüntünden keyif alıyor gibi.
bazen de senin mutluluğunla yaşıyor sanki.
"seni" diyor,
"seni istiyorum".
"ben de seni" dediğin yerde bütün duvarları tekrar örüyorsun aslında.
açılması gereken bütün kapılar kapanıyor.
"ben" diyorsun,
"ben aslında sadece gitmek istiyorum"
koşarak kaçıp uzaklaşmak istiyorum.
kocaman hikaye kıtaplarımı alıp,
onların içinde boğulurken,
bütün şarkıları, bütün kahve fincanlarını,
bütün karmaşayı ve dünyada ki bütün şarapları,
hepsini yanıma alarak koşmak!
kaçar adımlarla koşmak!
kime neye bilmeden,
belki yaslandığım omuzu arayarak,
belki de açmamam gereken kapıları açarak!

şimdi söyle bana,
kaçtığın yere götürmüyor musun kaçtıklarının hepsini?
kim bilir kaçıncı kez geldiğim dünyayı garipserken,
aslında gerçekten olmak istediğin yerde,
olmak istediğin masalın içinde misin?
gel...
kaçtığım yerler masalların başladığı yerler.
gel,
kaçtığım yerler karla kaplı sabahlara uyanacağın yerler...


Sevgiler DY

No comments:

Post a Comment