zaman almıyor mu her şey?
herkez zaman almıyor mu?
bir resim, bir şarkı, bir şiir...
bir insan...
bir hikaye.
hepsi zaman alıyor, zamanını alıyor.
ve sonunda anlamamız da zaman alıyor bunların hepsini.
öylece kalakalıyorsun,
yağmur yağıyor,
kar yağsın diyorsun,
kar yağıyor,
ardından yine yağmur geliyor...
ama karların erimesi hiç zaman almıyor.
pamuk şeker gibi..
puf diye!
gidiyor...
06/02/2020
DY
DY
Thursday, 6 February 2020
kimse hiçbir şey
kimse beklemiyor
kimse de çağırmıyor
merak etmeyin
hiç bir şeye geç kalmıyorsunuz
herkes çoktan gidiyor
her şey çoktan bitiyor siz vardığınızda
olması gerektiği zaman olamamış her şeyin,
olmaması gereken zamanda olan her şey için,
bir sebebi var demez miyiz...
deriz ya,
beklemiyorsak,
çağırmıyorsak,
işte bu kada umursamaz bir şekilde deriz...
ağzımıza gelen her şeyi...
06/02/2020
kimse de çağırmıyor
merak etmeyin
hiç bir şeye geç kalmıyorsunuz
herkes çoktan gidiyor
her şey çoktan bitiyor siz vardığınızda
olması gerektiği zaman olamamış her şeyin,
olmaması gereken zamanda olan her şey için,
bir sebebi var demez miyiz...
deriz ya,
beklemiyorsak,
çağırmıyorsak,
işte bu kada umursamaz bir şekilde deriz...
ağzımıza gelen her şeyi...
06/02/2020
eski yeni
nasıl başlanacağını bilmiyorsun bazen
uzaklarda bir ağacın üzerine yazılmmış iki harften mi,
yoksa uzun uzun geçen yıllardan mı?
bulamıyorsun bir yol,
bir işaret,
belki ufak bir taş...
hani daha önce bıraktıklarından biri belki.
ellerin hala sıcakken bıraktığın,
üşüyünce bir daha dokunamadığın,
dokunmak istemediğin,
işte bir başlasam, devam edeceğim.
hala sisin bulutların içinde gibiyim sanki...
bazen hala ayaklarım yere basmıyor,
bazen de hala yerin yedi kat altındayım.
çıkarken ellerim acıyor artık,
ayaklarımı da yere basacak kadar ağır değilim sanki.
bir şeyler var içimde anlatamadığım,
belki anlatmak istemediğim,
güldürmüyor da ağlatmıyor da,
patlıyor içinde bir şeyler,
çıkmak istiyor eskisi gibi,
tıkılı kalmış gibi.
üzerinde ne toprak var ne de gökyüzü
ağır kelimlerin altında hafifi kelimeler kuruyorum.
eski uzun meşakkatli kelimelerimi özlüyorum...
DY
06/02/2020
uzaklarda bir ağacın üzerine yazılmmış iki harften mi,
yoksa uzun uzun geçen yıllardan mı?
bulamıyorsun bir yol,
bir işaret,
belki ufak bir taş...
hani daha önce bıraktıklarından biri belki.
ellerin hala sıcakken bıraktığın,
üşüyünce bir daha dokunamadığın,
dokunmak istemediğin,
işte bir başlasam, devam edeceğim.
hala sisin bulutların içinde gibiyim sanki...
bazen hala ayaklarım yere basmıyor,
bazen de hala yerin yedi kat altındayım.
çıkarken ellerim acıyor artık,
ayaklarımı da yere basacak kadar ağır değilim sanki.
bir şeyler var içimde anlatamadığım,
belki anlatmak istemediğim,
güldürmüyor da ağlatmıyor da,
patlıyor içinde bir şeyler,
çıkmak istiyor eskisi gibi,
tıkılı kalmış gibi.
üzerinde ne toprak var ne de gökyüzü
ağır kelimlerin altında hafifi kelimeler kuruyorum.
eski uzun meşakkatli kelimelerimi özlüyorum...
DY
06/02/2020
Subscribe to:
Posts (Atom)