nasıl başlanacağını bilmiyorsun bazen
uzaklarda bir ağacın üzerine yazılmmış iki harften mi,
yoksa uzun uzun geçen yıllardan mı?
bulamıyorsun bir yol,
bir işaret,
belki ufak bir taş...
hani daha önce bıraktıklarından biri belki.
ellerin hala sıcakken bıraktığın,
üşüyünce bir daha dokunamadığın,
dokunmak istemediğin,
işte bir başlasam, devam edeceğim.
hala sisin bulutların içinde gibiyim sanki...
bazen hala ayaklarım yere basmıyor,
bazen de hala yerin yedi kat altındayım.
çıkarken ellerim acıyor artık,
ayaklarımı da yere basacak kadar ağır değilim sanki.
bir şeyler var içimde anlatamadığım,
belki anlatmak istemediğim,
güldürmüyor da ağlatmıyor da,
patlıyor içinde bir şeyler,
çıkmak istiyor eskisi gibi,
tıkılı kalmış gibi.
üzerinde ne toprak var ne de gökyüzü
ağır kelimlerin altında hafifi kelimeler kuruyorum.
eski uzun meşakkatli kelimelerimi özlüyorum...
DY
06/02/2020
No comments:
Post a Comment