DY

DY

Friday, 10 December 2021

Babamdan sonra sohbet 1

Zaman geçiyor geçmesine de, nasıl geçiyor işte bir yaşayan biliyor... kaybettiğim babam, ellerimizden giden anneannem, ikisi de kalbimde kocaman birer yara. Anneanneciğim kalbimi paramparça etti ve ardından babam yarısını alıp toprağın altına aldı. Son gördüğüm hali aklımdan silinse de, beni bekleyemediği gerçeği, daha yapacak çok şey olduğu izlenimi yakamı bırakmıyor...Her ne ise...

Ankara'ya her gidişimde milyonlarca anı bir anda üzerime saldırıyor...Babam ve anneannem bir yandan, öte yandan diğer tüm kalp ağrılarım ortaya çıkıyor. Kocaman bir şarap şişesinde kaybolmak isterken, kendimi bir cafede salata yerken buluyorum. Yani neresinden tutarsam tutayım artık olmuyor bu şehir bana. Hem kendimi buluyorum hem kaybettiğim her şeyi... Anlatabildim mi?

Okula gidiyorum, koleje, orası ap-ayrı bir dünya. Tüm gençliğim, ergenliğim, çocukluğum orada hala kocaman bir binada ayakta duruyor. her köşede ne düşündüğümü bile hatırlıyorum. Akıllı işi mi? Değil ben söyleyeyim...Allahtan annem eski evden taşındı da tüm hayatım gözümün önünden en azından orada geçmiyor, şimdi başka başka insanlar yeni anılar bırakıyorlar o eve, canım annem yeni evinde temiz sayfasında...biz de eşlik ediyoruz işte senede bir kaç kez. 

insanın kendi evi olması çok ayrı bir kafaymış. Nereye evim diyeceğini şaşırıyorsun, ve evet bu da ap ayrı bir konu... girsem mi girmesem mi bu konuya bilemedim ama şöyle diyebilirim ki; kocaman bir tahterevalli düşün, nereye oturursan diğer taraf hep yukarıda ulaşamıyorsun, sonra oraya gidiyorsun ve diğeri aynı şekilde oluyor. Aynı anda iki yerde olamayacağına göre, hep biri uzakta kalıyor ama çok çok uzakta hem fiziksel olarak hem fikren. Böyle...

Söylemeliyim ki, zaman çok hızlı geçiyor... Tabi bazen de o kadar yavaş geçiyor ki bunalıyorsun, ama bu her zaman olmuyor. Bazı zamanlar, bazı anlar, bazı yolculuklar, filmler vardır ki gerçekten bitmek bilmez. Kafanda kurduğun hikayeler, kendine söylediğin yalanlar dahil. Zaman diyordum, hızlı geçiyor gerçekten rüzgar gibi geçiyor da yapğmur gibi yağmıyor işte. Tutmak isterken tutamıyorsun, tuttuğunu düşündüğünde saçındaki ufak beyazları görüyorsun yada çoluk çocuğa karışan dostlarını. onların yerine mutlu oluyorsun ama bu yine zamanın ne kadar da hızlı geçtiğini gösteriyor. Tuttuğun zamanlar oluyor evet! Mesela bazı anlarda zaman durabiliyor bile, orada öylece kalan zamanlar var. Babanı toprağa verdiğin, elleri ile koydukları an mesela... Anneanneciğinin son hallerini anlatan annenin kelimeleri gibi, yada ilk öpücüğünde, ilk nefessiz kaldığın anda.. Kalıyor bir yerlerde...Çaktırma, hızlı geçiyor dediğime de bakma. kimse bilmiyor aslında gerçekten zaman geçiyor mu... 

Bir yaz daha gelecek, ilk kez babamsız gireceğim bir yıla, ilk kez belki başka şeyler de olacak! olacak ve olması da lazım! olmasa nasıl varacak bu kışlar yaza? olmasa bu soğuk günler yerini yaz sıcağına bırakacak?

Sorarım size, doğmadan önce ki gibi ölüm de, perde kapanıyor evet ama o güzel anılar nereye gidiyor? bu bahsettiğim zaman nereye akıyor? biriktiği bir yer var mı? Babalarımızın gittiği bir yer var mı?

Aklımızın ardında hep bu zaman bu tüm düşünceler... yormamak lazım onları da kendinizi de, gülümsemeye devam. Yanımızda olmayan sevenlerimiz de öyle isterler. Eminim...


Sevgiler DY.






No comments:

Post a Comment