DY

DY

Friday, 19 August 2011

bir varmış bir yokmuuuuuuuuşşşşş Damla 25 yaşında koca kız olmuş

2009 Ekim 5 Londraya gidişim.... ondan önceki 2 sene yi nasıl anlatsam nasıl tarif etsem bilemiyorum. bugün uzun süreden sonra kızlarla buluşmanın heyecanı içindeyim sanırım :) günler süren telefon konuşmalarından sonra, hayatlarımız değişik yönlere savrulmuşken konuşacağımız eleştireceğimiz güleceğimiz çok şey var sanırım.

2009 yazı zaten efsane bir yazdır. DDBG'mizin geçirdiği en güzel yazdı. erkek arkadaşlardan uzak o mantıktan o kafadan uzak, 10 gün girls night out. Gökçe'nin ev sahipliğindeydi. Duyguş ilk günden közlendi zaten çillim benim :) başak israrla kararmaya devamdı sabahın köründe "güneşi belledi" gökçe süzüldü bense dostlarımın keyfini çıkarttım :) dönüşte yolculuk vardı ki zor bir sene geçirmiştim. üniversite bitti, Bilkent bitti pardon :) falan filan...ankara ise böyle bir kız grubu görmemiştir sanırım. Erkeklerden uzak (dostlarımız vardı tabiki) ama her zaman 4 kız gelip 4 kız çıktık her yerden. yani anlıcağınız hesabımızı ödeyecek kimse yoktu olmadıda olamazda hiç bir zaman. işte tamda bu yüzden "ankara" insanını garibine giden bir grupduk. program şöyleydi:

hafta salıdan başlardı:


salı: yüzlerce telefon konuşması (konferans çoğunlukla), akşam yemeği, coconot, zeki, aspava (hassas), ev

çarşamba: yüzlerce telefon konuşması, rezervasyonlar (simla gökçe kasap adına hep:)),akşam yemeği,coconot 80's,90's,justin (denen iğrenç yer), KYU, zeki, aspava,ev

perşembe: coconot 80's-90's,chocolate (karaoke), justin, KYU, zeki, aspava,ev

cuma:coconot,justin,KYU, zeki,aspava, ev

cumartesi:coconot ASK gecesi (ajda,sezen,kenan),justin,KYU,zeki,aspava, ev

eve sabah 7 de falan giriyorduk. Gökçecan evimizden alır eve bırakır servis gibi :) şahane :) alkolde alamaz.arabanın içi bira şişeleri dolu, başağın elinde hep bir efes fıçı :) hep ama :) bana zorla topuklu ve makyaj yasası! falan filan işte....

pazar ve pazartesi inziva günleri. felç olan bünye ve maddiyatı düzeltme çabası ile geçerdi. gündüz aktivitesi nadir olurdu oda luna park vs vs vs komik komik işler. belki sinema :) öyleydi....uzunca bir süre hemde.6-7 ay böyle sürdü. sonra ben adios diyip ver elini londra....yabancılık çekmedim ama dostlarımı çok özledim.

ne çok jargon oldu ne çok "bizden replikler" şimdi tekrar bir arada oluyoruz evet ama artık büyüdük sanırım. cuma akşamı başak "zekiye gitmeyelim" diyecek kadar bizde "evde oturalım şarap içelim" diyecek kadar olgunlaştık :) ve bohemleştik.büyüdük? yoo hayır koca kız olduk? hayır hayır deve olduk :)...işte  böyle.hatırlıyorum çoğu zaman hatta bir ara 08-09 larda yaşıyordum. geçirdiğim zoooor bir seneden sonra manevi açıdan kendime gelmemin tek dayanağı dostlarımdır. DDBG. çok zor geçirebileceğim dönemi onlar sayesinde dağıta dağıta yeri gelince bağıra bağıra ağlayarak yeri gelince sinri krizi geçirip gülerek yerlere yatıp, bazende dedikodu yaparak geçirdim. şahane anılarım oldu ki oralarda takılı kalmamın sebebi bu. şimdi gökçe hariç hepimiz çalışıyoruz aşk meşk peşinede düştük e hayat gailesi....:) tekrar o günler geri gelmez ama şahane zamanlar geçirdiğimiz için çok şanslıyım iyiki vardılar iyiki varlar. Ankara sanada diyeceklerim var , daha burdayım!!! hiiiç bir yere gidesim yok başaktan kurtuldun evet ama ben nortooooooooooo imkanı yok. sevdiğim adam burda bir ailem burda iki dostlarımın çoğu burda 3. yapıcak birşey yok. tependeyim yani. bunun kadar güzel anılar çılgın anılar bırakamasamda sana daha olgun daha ayakları yere basan daha aklı başında daha vakur bir damla olduğu için evet....herşey bundan sonra sana yaşatacağim herşey daha vakur ve aklıa başında olacak.

evet akşam zekiye gitmiyoruz kısaca. cumarteside başonun canı çekmiş uğramaca yapalım dioruz zeki ye. hani belki bir vazgeçtim dinleriz? duygu'nun sesi gibi olmasada hiç bir ses....

sevgiler.

DY

No comments:

Post a Comment