DY

DY

Sunday, 9 October 2011

ve sonbahar gelir.

insan yağmuru özler mi? cama vuran "damla"ları? onların sesiyle uyumayı? özlermiş :) bütün gün evde durduktan sonra gece geç saatlerde çıktım dışarı. tabiki ondan önce açık pencereden giren yağmur kokusunu farkettim. koklaya koklaya açık pencereyi buldum. işte! gelmiş... :) yağmur! yağmış bile, bütün ağaçların kuru yapraklarını savura savura yapıyordu hala. içime çektim kokusunu. bana kötü ama bir okadarda güzel, beni büyüten günleri hatırladım.çektim içime daha çok. sevdiğim adamın kokusu bu işte...yumuşak ama akılda kalıcı, mutlu ama bir o kadarda hüzünlü, sakin ama bir o kadarda heyecanlı her geçen gün. daha çok yağacak sanırım bu yağmur. yağsın...yağsın tabiki, şehri sokakları temizlesin. geçirdiğimiz 7 ayın şahane anılarını ıslatsın ıslatsın ki kokuları burnumuza gelsin...kestane ağacının kokusu gibi. yenilerine yer açılsın. kuru yapraklar düşsün. dalları kalsın ama içimize işleyen "yeniden" heyecanı, bizi hep mutlu tutsun :)


cidden çok sevindim sonbaharın gelişine. koskoca şahane bir yaz geçti. dostlar aile ve sevgiyle...aşkla, özlemle, huzurla, mutluluklar, yeniliklerle...hayatımın yeni dönemine başladığım 2011'in sonbaharı, hoşgeldin. kışı, baharı ve sonra yeniden yazın hayali ile. herşey sandığımızdan güzel olsun. üşüsekde gülmeyi unutmayalım. kocaman çizmelerimizin içinde bile hep çimenlerin üstündeymiş gibi yürüyelim :)

sonbahar depresyonu vardı bir zamanlar, ama uzun süre yağmurların şehrinde yaşayınca sanırım cama vuran damlalar bile beni mutlu edebiliyor. :) e hadi o zaman madem; HOŞGELDİN SONBAHAR!  :)



muck! DY

No comments:

Post a Comment