DY

DY

Tuesday, 21 February 2012

"keşke"ler üzerine

Hani olur ya, ettiğin kavgaların verdiğin mücadelelerin ne kadar boş olduğunu anlarsın. sakinleşirsin....o anda yutkunursun ya hani. neden boşuna üzmüşssündür acaba kendini boş işlerle? belki şuan üzdüğün işlerde bi kaç dakika sonra boş gelecek yada daha uzun zamanlar gerek akıla...her bünyeye ilçalar farklı etki eder ya işte tamda onun gibi, her üzüntü her sevinç farklı etkiler her bünyeyi. kimi ayaklarını yerden keser kimi ellerini çırpar kimi tırnak yer kimiyse balon demetlerinde kaybolur...ama belli etmez. mesela yani.

Şimdi sana dünyanın en klişe lafını söylicem; geçen sene üzüldüğün şeye şimdi üzülüyormusun? yoksa -aman ne saçmaymış mi diyorsun. çoğunluk yakınlarından biri değilse kaybettikleri yada hastalık ölüm yoksa işin içinde (ki bunlar bile zamanla azalıyor yaralar kapanıyor) aynen -ne saçmaymış cevabını veriyor. bence yani...hani edebiyatçıyız hani mühendis değiliz hani sosyalciyiz hani sol beyin lobumuz daha çok çalışıyor ya. aynen bu yüzden. :)

Kimse bir şeye üzülmesin diyemem ama sevinçler fazla olsun hayatlarda. sevinçler umutlar mutluluklar. yani kısaca dünya barışı. Barış demişken, hatırlıyorumda beraber üzüldüğümüz ağladığımız zamanlar vardı. o ayrı ben ayrı...bazışeyler aynıydı hayatlarımızda aynı sıkıntılardan geçiyorduk. o ayrı telden ben ayrı telden. o devam etti....ben pes ettim. Aslında aynen böyle oldu. hep gülerdi. çok nadir ağlarken üzgün gördüm onu. canı sıkkın olsada küfreder bi bira daha açardi kendine. mutlu öldü diye düşünüyorum ben....elveda derken hayata ne bizi hatırladı ne başka birini sadece kendini düşündü. hani herşeyi en iyi yerinde bırakmak lazım düşüncesi vardır ya....Dostum rahat uyu...bizim cehennem emin ellerde hala yaşıyor yani. Esas sana kızdığım daha yaşanacaklar varken gitmen. bile bile gitmen. sana küfrediyorum içimden ve yazıda sana ayırdığım bu gözyaşlarına boğan kelimelere son veriyorum. şapkanı yere fırlattığın gün aklımda...bana kızdığın o gün. inan bana çok haklıydın....

her ne ise işte. hayat kısa. kavga etmek için üzümek ağlamak için. ağlamakta güzeldir bir yandan. bir bülent ortaçgil açarsın bir bardak çok pahalıolmasada güzel keyifdli bir şarap açarsın ve yine ufak bi kelime yakalar aklın. kaybolursun.gidersin şişe bitene kdr geri dönemezsin.

Aynen öyle; çok sonra düşünürsün mantıksızlığını. verdiği acı yavaşça bedenini zihnini terkederken inan bana çok geçmeden seni mutlu edecek bir şey bulabilirsin. en küçüğünden üzüntü verenler yanında değildir. boş bir otoparkta replikler gibidir bu. yankılanır. sözlerin asıl sahibi bir havalandırma boşlıuğunda umutsuzluktan ölüme terkedilmeye mahkumdur.

Arabana atla ve uzaklaş. uyan. ve mutlu ol.

Sevgiler DY


No comments:

Post a Comment