Soğuk soğuuuuuuk karların erimeye başladığı tatlı bir Ankara akşamından sesleniyorum size! :))) İğrenç girişlerim olduğunu biliyorum farkındayım hem de bugün kötü bi başlık ile girdim ve kötü bir konudan bahsedeceğim. Konumuz yalan.
Yalan herkes söylemiştir, beyaz ufak yalanlar, hele küçükken pek bir huyumuzdu. Naifliğimizden kızılacağını düşündüğümüzden ya da birilerini üzmemek için. Şimdi büyüdük, yine aynı amaç ile benzer şeyler yapıyoruz. Yapmıyoruz değil. Annem işten evi aradığında "Kızışım, bulaşık makinasını boşalttın mı?" diye sorduğunda henüz boşaltmamış ve boşaltmayacak olsamda belki :) "evet annecim" diyebiliyorum :) Evet yalan:) Ama yüksek ihtimalle bir kaç dakika sonra vicdan azabı çekip boşaltmaya gidiyorum :) Sonuç: pek de yalan sayılmaz.
Ama zaman ilerledikçe yaşlar büyüdükçe bu ufak naif beyaz yalanların yerini kötüleri alıyor. Allah'a çok şükür şuana kadar kimse bana yalan söylemedi ya da çok güzel sakladı. Ama bu demek değildir ki sezmiyorum bu demek değildir ki anlamıyorum. Hiç yakalamışlığım ya da karşılaşmışlığım yok. Allahın sevdiği kulumuyum bu yüzden bilmiyorum. Hep söylenir ya "karşına çıkar" diye... Benim hiç çıkmadı. Ya hiç yalan söylenmedi demek bu ya da çok güzel saklandı. Hayatıma özel olarak girmiş insanlar başta olmak üzere çok seçiciyim hayatıma soktuğum insanlar konusunda. Dostlarım ve ailem yalansız, sevdiğim adam da yalansızdı hep. Ama bazen öyle anlar oluyor ki deşmiyorum, üzülmemek için sormuyorum daha fazla... Bu tekrarlıyorum anlamadığımdan değil, karşımdakini çok sevdiğim saydığım ve utandırmamak içindir. Yoksa yalan söyleyen bir çift gözü çok iyi biliyorum. Çok iyi tanıyorum. Sadece onun vicdanına bırakıyorum bu durumu. Zaten ne olur biliyor musunuz; eğer birine yalan söylüyorsan ve vicdanlı iyi biriysen seni seven seni sayan ve bağlı olan birine bunu yaptığın için, yalan söyleyip kandırdığın için vizcdanın sızlar, utanırsın tabi utanma duygun var ise. Ve bu süreç ardından, zaten kendinden soğursun kendinden nefret edip kötü bi insan olmaya devam edersin. Böylece ne kendine tahammülün kalır ne de karşındakine. Çünkü sen onu kandırıyorsundur o sana kalbinin en güzel köşelerini veriyordur. Bu duruma dostlar da dahil. Uunutulmasın. Bir dostuma yalan söyleyeceğime ya hiç bir şey söylemem ya da doğruyu çat diye ya da birazcık daha kibarlaştırığ söylemeye çalışırım. Sonunda, dediğim gibi bu durum ve ruh hali uzaklaştırır yalan söyleyeni yalan söylenenden. Hayatınızdan çıkmak ister. Sen ne olduğunu anlayamazsın... Kişi zaten kendiliğinden gider...
Ne kimse gitsin ne de kimse vicdanı ile başbaşa kalmak zorunda kalsın.Kimse birbirine ne yalan söylesin ne kandırsın. Hele ki doğruluğa ve dürüstlüğe bu kadar ihtiyacımız olduğu bir dönemde. Doğru karşındakinin bilmesini istemeyeceğin kadar kötü ise sessizce çık o insanın hayatından. Hiç bir şey söylemene gerek yok. O anlayacaktır zaten. Ne kendi zamanınızı çalın ne de karşınızdakinin umudunu aptalca çocukça hevesleriniz ile kırın dökün.
Benden söylemesi.
Biliyorum sıkıcı bir konu ama yazmazsam olmazdı :) Chatterbox!
Sevgiler DY
Evet bunu yapacağım ve Rihanna unfaithful u paylaşacağım :)))))
No comments:
Post a Comment