DY

DY

Monday, 9 June 2014

Haziran senfonim

Uzun zamandır yazmadığımı düşünerek bugün boş vakit bulup birazcık yazı yazmaya karar verdim. Günler biraz boş biraz dolu geçiyor. A planımı biraz daha askıya alarak gelecek planlarımda karşıma çıkan güzel fırsatlar için hafiften beklemem gerektiğini gördüm. Mutluyum keyfim yerinde ama zamanın bu kadar yavaş geçtiği bir dönemde beklemek biraz can sıkıcı olsada inan keyfim yerinde :)

Haziran ne çabuk geçti değil mi? Haziranı hep sevmişimdir... Neden mi? Guess why? :) Temmuz 26 'da Damla doğmuş çünkü. 18 yıl geçmiş aradan. Ay pardon 18 mi dedim yanlış 15 sene. Bazende öyle geliyor ki 40 sene geçmiş sanki o günden. Sanki bazen 15 yaşındayım bazense 40, yer yer 50 yaşındayım. Ruhumun bir kısmı çok yaşlı çok yorgun bir kısmı ise çok küçük ufak heyecanlı keyifli dertsiz tasasız çok mutlu ve hevesli bir kız cocuğu. Bu sene kaçıncı yaşımı kutlayacağım bilmiyorum, tahmin edemiyorum o anda kaç yaşında hissederim kendimi ama asla yaşımı hissetmediğimi biliyorum. Ne zaman olurum acaba? Ne zaman tam Damla olurum acaba? 

Geçmişi çok sorgulamadığım dönemdeyim. Arada bir düşündüğümde vardığım tek sonuç; geçte neyi bıraktığın yada kimden, kimlerden, nelerden vazgeçtiğin değil nasıl ve neden vazgeçtiğin, oluyor. Arkanda mutsuz, huysuz ve keyifsiz birileri bırakmış mısın o önemli değil mi? Aynen. İşte tam da bu yüzden içim çok rahat. Kocaman kanatlarım varken neden uçamıyormuşum onu düşünüyorum. Kocaman bir kalbim varken neden susuyormuşum? Neden? Neyse sorgulamıyoruz sadece yaşıyoruz ve keyfini çıkartıyoruz. 

Herşey insanlar için derken bu aralarda "alışmak" terimini kullanır oldum. Alışmak ve güvenmek. Hala güvenilecek birileri olduğunu biliyorum, aslında direk kendimden biliyorum. Eğer sen kendini güvenilir biri olarak tanımlayabiliyorsan ve etrafındakilerde böyle düşünüyor ise, emin ol dostum hala güvenilecek insanlar var. Hala başını omzuna düşünmeden koyup derin bir iç çekeceğin insanlar var. Bu illa ki "aşk" olmasa gerek değil mi? Dostlar, ailen bir kenara dursun, huzuru ve keyfi bulduğun birileride olabilir mi? Neden olmasın. Zaman ile adı "aşk" olur ya da olmaz bilemeyiz ama dediğim gibi herşey insanlar için. Bütün duygular, nefret, kin, öfke, acı bir yana huzur ve kafanın boş olması da bunların için... Ve hepsi ama hepsi bizim için. Birazcık daha kendimizi rahat bırakmalıyız. Bırakalım aklımızı fikrimizi kalbimizi biraz rahat yaşasınlar ne istiyorlarsa. "Damla kaç yaşındasın elini çabuk tut" dediğinizi duyar gibiyim birilerinizin ki bu ara pek çok duyuyorum. Kalbim ve beynim aynı yaşta değil benim. Çok gidip geldi 15 yaş ve 45-50 yaşları arasında. Bazen gece geç bir saatte balkonda içinlen güzel bir scotch gibiydiler bazende ahlatlıbel'de uçurulan bir şeytan uçurtması. gidip geldiğin yeter... Onları biraz rahat bırakıcam. Daha çok yolum var benim biraz rahat ve keyifli olmaya hakkım var benim. Benim, etrafımın, dostlarımın ve ailemin Damla için; damla'nın keyfi yerinde öyle ya da böyle, demeleri gerekli... 

Ne olur ne biter bilemiyorum. Sadece içimden geleni yapmaya çalışıyorum. İlla bişi mi olması lazım? İlla birinin birine "sarıl bana" mı demesi lazım? Sarıl gitsin... Ağla gitsin, anlat gitsin dostum. 

Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki birbirimiz hakkında. Kimler kapalı kapılar ardından neler yaşıyor biliyor muyuz? O şen şakrak esprili adam uyurken neler düşünüyor biliyor muyuz? Kim nasıl kırmış kalbini ya da kim nasıl canını yakmış biliyor muyuz? Bilmek istiyor muyuz? hayır... Öyleyse herkesin verdiği, vereceği, vermekte olduğu savaşlar olduğunu unutmadan biraz aklımızı ve kalbimizi bunun ile beraber bedenimiizi rahat bırakalım. Yaz geldi, yaz yağmurlarında ruhumuzu ıslatalım, tatlı serin Ankara akşamlarında bir sigara üstüne sohbet edelim, güzel yemekler yiyip güzel şaraplar tadalım, kocaman bir meyve tabağının üstüne güzel bir akşam için şükredelim.

Yaşamak çok güzel, bütün duygular çok güzel... Akan gözyaşın ya da akıtamadığın gözyaşın bile kıymetli. Bak güneş ne güzel güşümsüyor dostum. Biraz çıkart güneş gözlüklerini ruhunu ısıt... Hayat güzel şarapları tatmamak ve sevilen biriyle paylaşmamak için çok kısa...


SEVGİLER;
DY









No comments:

Post a Comment