DY

DY

Monday, 13 April 2015

Biriktirmek sonra da damlamak

Merhabalars, saçmalamama hoşgeldiniz;

Yine aynı konular ile yine "klişeler" ile yazıyorum birşeyler. Aşk diyeceğim yine. O kadar çok soru var ki kafamda bu "fenomen" ile ilgili aklımda. Aslında çok düşünmemek daha iyi hatta en iyisi bu konuda. Mesela; insan bir kere mi aşık olur hayatı boyunca? Bir kere mi o kelebekleri hisseder? Hisseder tamam ama bu hayatı boyunca sürer mi? Sonra gelenler ilk aşkın gölgeleri midir? 

Ben aşka inananlardanım ve insanın hayatı boyunca bir kere bilemedin iki kere aşık olacağı taraftarıyım. Hele bir de ilkinden bile isteye vazgeçtiysen o muhteşem mantığın ile kalbinden silip bir ikincisine yelken açmak ne zordur Allah'ım. Hissedersin "aşık oldum sanırım" dersin ama en ufak bir hata en ufak bir sana ters gelen durumda anında o kelebekler hooop kaçı verir çünkü gerçek değildir o duygu, o aşk diye nitelendirdiğin şey. Sadece ufak ir heyecan, ufak bir yanılgıdır. Birine geç kalmışsındır zaten sonra kimseye acele etmezsin ya hani... 

Hayat boyu süreceğini düşündüğün ve yanında olmayan birine aşık isen, ardından yıllar geçse de hala adını duyduğunda kalbin çarpıyor ise dostum, işin zor... Burada mantığını kullanıp akıllı olmaktan başka yapacağın bir şey yok. Ya ikinci kere aşık olmayı bekleyeceksin ya da muhteşem mantığınla birini SEVECEKSİN. Mantıklı sevmek... O da ne demekse artık.. Mantık var mıdır bu işte? Mantık aranır mı? Mantığınla mı aşık olmuştun? kalbin mantığının etkisiyle mi atmıştı? Beraber ilk içtiğiniz şarabın tadı hala aklının oyunları mı? Onu ilk gördüğünde üstünde ne vardı? Bunlar mantığınla mı aklında hala? Hala ezberinde kokusu? Hala ellerinde elleri? Saçmalama...Tabi ki aşk...

Yaşanırsa yaşanır, yaşanmaz ise bir daha canımız sağolsun dostum. Onu yaşadığın için durur duy kendin ile! onca üçkağıt onca yalan dolanın arasında aklın olmasa bile kalbin birine sadık. Yalnızca bir isime gülümser. Sen doğru olanı yap, sen kalbini hiçe sayma. Umut etme, umutlarını tüketme geri gelmeyeceğini bilerek o günlerin o kelebeklerin. Bir daha olmaya da bilir ama aklın yerinde kalsın. Ona ihtiyacın olacak ömrü hayatın boyunca ona güveneceksin. Kalbin mi? O, o'nda kalsın... O baksın saklasın o koklasın o söylesin kendinde olanın ismini. 

Aşk hem kendine yapabileceğin en kötü şey hem de şu dünya üzerinde başına gelebilecek en asil en mükemmel şey. Sen ona sadık kal, kalbin huzur içinde ölecektir. Kalbin onun adını sayıklayarak duracaktır. Abartı mı? Bunu düşünüyorsan hiç aşık olmamışsındır :) Dene bir gün...

Aşk o iyi olsun ister aslında ama bir yandan benim yanımda iyi olsun der! O mutlu olsun ama benimle mutlu olsun der bir taraftan. Bir yanı "hayırlısı buymuş" der bir yanı ise "ne hayır var bu işte!" der. Kısacası aşk akıllı işi değildir. Biraz deli olmak lazım hatta kısaca aşk deliliği getirir, kendini kaybedersin. Hiç bir şeyi görmek olursun. En mükemmeli de gelse mutlaka bir hata bulursun ondan sonra; "olmayacak benden pes" dersin yüzü gözünün önünde. Ona baktığın gibi baktığında birine bir gün, tut ki ona sarıldığın gibi sarıldın birine bir gün; o zaman dostum tekrar aşık olmuşsun demektir. İşte orada kal...O limanda kal çünkü bir daha olmayacak. Milyonda biri bulmuşsun demektir. Yakma yazdığın mektupları, silme yazdığın şiirleri. Bırak ilk kelebeklerin orada dursun. Sana nasıl aşık olunacağını ve aslında nasıl biri olduğunu hatırlatsın.

Ne ince çizgilerdir bunlar... Çizginin öbür tarafından yazıyorum size bunları. Belki bir gün sizin olduğunu tarafa geçerin. ."damla kendini tamamlayınca damlar"yani damlamak için birikmek lazım... Biriktiriyorum...Biriktirdiklerimin üstüne daha çok biriktiriyorum. 

Ya da; "Kendini okyanusta bir damla sanma, Bir damlanın içinde kocaman bir okyanussun..." 

Hz.Mevlana.


Sevgiler DY.







No comments:

Post a Comment