bir şehir de bıraktım aklımın yarısını
geri dönerken en sevdiklerimi aldım yanıma,
tebessümlerimi ve kahkahalarımı
gözyaşlarımın bir kısmı kaldı valizimde,
benimle eve döndüler.
Vera'nın Nazım'a,
Nazım'ın Vera'ya aşkı gibi,
hiç kavuşmadılar birbirlerine.
adım attılar kaç kere,
ayıran deniz değildi onları,
yorgunluktu,
bedende kalpte,
toprağa sığmayan,
acımasız, amaçsızdı.
koşar adımlarla giderken kız çocuğu,
hep çakıl taşlarına takıldı.
hayali ülkelerde gezerken,
imkansız gerçeklere bastı.
dönüp bakmaya vakti yokken,
günlüklerine sığmadı.
kalbin serabı kader olmaya başlamasaydı,
uçardı elbet!
kanadına yaren olacak olsaydı,
nasıl da üçardı.
çocuk korkularıyla kaldı öylece bu şehirde.
dans etmeye bile utanırken,
koşmaya başladı!
rakıda konuşur,
meşkde susar oldu.
sabah olduğunu bile farketmezken,
geceleri duvarına kazıdı.
uzun uzun kanatları paslandı.
gel gör ki yorgunluğu diz boyunu aşmıştı.
onda boğulurken,
aşık oldu....
aşk oldu.
ilk nefesinin adı "aşık" dı.
kocaman bir oh çekerken,
hala korkuyordu.
sarılsaydı geçecekti,
uzaklar yakın,
şarkılar şiirdi
sabahlar olmalıydı!
gece uçan martı mı olur?
sanarsın hayat yine en güzel birini latifelerinden yapıyordu.
yapsın,
ben yine tebessüm ederim,
kalbimin en güzel kenarıyla,
gülümserim.
Sevgiler DY
No comments:
Post a Comment